Osmanlı Mushaflarındaki İstinsah Kayıtlarının Yazma Kültürü ve Mushaf Kitabet Geleneğindeki İzleri

Betül Genan, Elif Behnan Bozdoğan

İslam yazma kültürünün önemli bir parçası olan istinsah kayıtları, yazma eserlerin üretim süreci, dolaşımı ve kullanımına dair araştırmalar için değerli birer veri kaynağıdır. Bununla birlikte istinsah kayıtlarının, özellikle mushaflar gibi kutsal metinlerde yer alan örnekleri üzerine yeterince çalışma yapılmamıştır. Bu çalışma, Osmanlı Dönemi Mushafları’ndaki istinsah kayıtlarını odak noktasına alarak bu kayıtları içerik, form ve görünürlük açısından incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında, çeşitli koleksiyonlarda muhafaza edilen miladi 14-19. asırlara tarihli Osmanlı dönemine ait yazma mushaf nüshalarındaki istinsah kayıtları incelenmiştir. İfadelerime neticesinde hazırlanan bu tebliğ metni, istinsah kayıtlarının mushaflarda görülme sıklığı, istinsah fiilleri, istinsahın gerçekleştirildiği zaman ve mekân bilgisi, dua ve temenni ifadeleri, müstensihin kendisi veya mushafın hamisine dair tanıtım ifadeleri gibi unsurlar üzerinden kapsamlı bir değerlendirme ortaya koymaktadır. Bu tebliğ, mushaflardaki istinsah kayıtlarını, dönemin yazma kültürü ve müstensihlerin sosyokültürel hayatlarına ışık tutan bir kaynak olarak ele alması bakımından özgün bir bakış açısı sunmaktadır. Bu bağlamda, 14-19. asır Osmanlı dönemi mushaf kitabet kültürünün daha derinlemesine anlaşılmasına katkı sağlayacak bu tebliğ, mushaflardaki istinsah kayıtlarının bilgi değerine yeni bir perspektif sunmayı hedeflemektedir.

 

Yazma Eserlerde İstinsah Kayıtlarının Estetik Formu-1: M.10-15./H.3-10. Yüzyıllar

Nesibe Yazgan Uslu

Bir yazma eserin sonunda veya eseri oluşturan cüzlerin sonunda nüshanın kim tarafından hangi tarihte ve nerede çoğaltıldığını gösteren ifadelere ya da kayıtlara ferağ, istinsah ya da ketebe kaydı denilmektedir. Batı dillerinde colophon (kolofon) olarak bilinen bu kayıtlar, metinlerle ilgili önemli bilgiler içermekle birlikte yazma kitap kültürü açısından da önemli veriler sunmaktadır. Kad vaka’a’l-ferâğ, temme, temme’l-kitâb, ketebehü, nemakahu, satarehu vs. gibi ifadelerle başlayan istinsah kayıtları, genellikle yazma eserlerin sonunda, eserin genel yazı karakterinden farklı bir karakterde, giderek kısalan satırların oluşturduğu üçgen bir formda yazılır. Ancak bazı istinsah kayıtlarının bu üçgen formun dışında bazen metnin devamı gibi; bazen de dikdörtgen bir çerçeve içinde nadiren ise daire şeklinde bir çerçeve içinde yazıldığı görülmüştür. Yazma eser geleneği düşünüldüğünde bu farklılık dikkat çekicidir. Bu durumdan hareketle bu bildiride yek.gov.tr üzerinden görüntülerine ulaşılabilen M.10-15./H.3-10. yüzyıllar arası el yazması eserlere ait istinsah kayıtları incelenecek ve bu kayıtların estetik formları hakkında bilgi verilecektir. İncelenecek örneklerin bu tarih aralığından seçilmesinin sebebi İslam el yazmaları geleneğine ait farklı coğrafyalardan, farklı ilim dallarından ve farklı dillerden ilk sayılabilecek örneklerin, daha sonraki örneklerle karşılaştırabilme imkânını sunmaktır.

Bu bildirinin temelleri OSARK 2022’de tarafımca sunulan Türkçe El Yazması Eserlerde İstinsah Kayıtlarının Estetik Formu başlıklı bildiriye dayanmaktadır. Bu çalışmada söz konusu bildirinin açtığı alan doğrultusunda www.yek.gov.tr üzerinden ulaşılabilen M.10-15./H.3-10. yüzyıllar arası el yazması eserlere ait istinsah kayıtları incelenecek ve bu incelemenin sonuçlarından hareketle ise “istinsah kayıtlarının estetik formları” kavramı sorgulanacaktır.

 

Profesyonel Müstensihin İzinde: İstinsah Fiillerinin Tespiti ve Değerlendirilmesi

Sena Emanetoğlu  

Profesyonel müstensihler istinsah faaliyetini meslek olarak icra eden kimselerdir. Müstensihler istinsah faaliyetlerini profesyonel manada yani bir meslek olarak icra edebilecekleri gibi kendileri için veya bir rica üzerine eser/nüsha çoğaltmak amacıyla da gerçekleştirmektedir. Bu müstensihlerin istinsah kayıtlarında kullandıkları/kullanmadıkları kelimeler, tercih ettikleri fiiller, kendilerini tanıtma biçimleri farklılık gösterdiği gözlemlenmektedir. Bu tebliğin iki amacı bulunmaktadır. Bu amaçlardan birincisi istinsah faaliyetini profesyonel olarak icra eden müstensihlerin kullandıkları/kullanmadıkları istinsah fiillerini tespit etmektir. İkincisi ise tespit edilen fiiller çerçevesinde bu fiillerin kaleme alınan ilgili nüshaların muhtevası ile ilişkisini ele almak ve bu hususta istatistiki bir değerlendirme yapmaktır. Bu amaçlar neticesinde ulaşılmak istenilen husus eserin muhtevasının (tefsir, hadis, dilbilim, zooloji vb) müstensihin kaleme aldığı istinsah kaydında kullanılan istinsah fiillerinin tercihini etkilediğini/etkilemediğini ortaya koymaktır. Tebliğde farklı dönem ve coğrafyalardan istinsah faaliyetini profesyonel olarak gerçekleştirdiği tespit edilen 10 müstensih  (Kasım b.Ahmed el Hayali, Ahmed b Ali el-Feriî es Salihi, Davud b. Ali b. Ebi's-suudi, Ebubekir b. Ömer b. Tevekkül er-Ramehürmüz'î, Şükrullah b. Murtaza b.Hümam eş-Şirvani eş-Şafii, Ebu's Salah Muhammed el Katri el Mısri el Hanefive, Mürşîd Kâtib Şîrâzî (Attâr), Münimü'd-dîn Evhadî Şîrâzî, Mürşidüddîn Muhammed b. İzzeddîn Kâtib, Pîr Hüseyin b. Pîr Hasan Kâtib Şîrâzî) ve bu müstensihlerin yazdıkları istinsah kayıtları üzerinde durulacaktır. Bu kayıtların mukayesesi neticesinde bulgular analiz edilecek ve bundan hareketle profesyonel müstensihlerin kullandıkları fiillerle nüshaların muhtevası arasındaki ilişki ortaya konulacaktır.

 

İstinsah Kayıtlarında Kullanılan Fiillerin Analizi

Zeynep Akçora 

Bir yazma eserin istinsah sürecini tamamlayan müstensihin, bu eylemi sona erdirdiğini ifade etmek için kullandığı “temme,” “etemme,” “enhâ,” “ferağa,” “nesh,” “ketb,” “nakl,” “resm,” “tesdid,” “satr” ve “temşik” gibi fiil ve kelimeler, yazma kültürünün önemli unsurlarındandır. İstinsah sürecinin sona erdiğini belirten bu ifadelerin tarihsel ve coğrafi bağlamlara göre değişim ve dönüşüm gösterip göstermediğini, söz konusu fiillerin anlamlı bir tercih olarak kullanılıp kullanılmadığına ve bunların, istinsah sürecinin tamamlandığını gösteren birer teknik terim haline gelip gelmediğinin incelendiği bu araştırmada  en erken tarihli nüshalardan başlayarak 19. yüzyıla kadar, Akkoyunlu, Safevî, Selçuklu, Memlük, Osmanlı gibi farklı tarihî dönem ve coğrafi bölgelerden seçilecek farklı disiplinlere ait yazma eser nüsha  örnekleri üzerinde yoğunlaşılacaktır. Söz konusu eserlerin nüshaları üzerinden, ifadelerin kullanımındaki çeşitlilikler ve ortaklıklar ele alınarak, müstensihlerin tercih ettiği ifadelerin kopyalanan eserin türüne (örneğin, edebî, matematik ya da dinî metinler) ve fiziksel özelliklerine (tezhipli, minyatürlü ya da güzel bir hat ile yazılmış nüshalar) göre farklılık gösterip göstermediği hususu da tartışılacaktır. Ayrıca, fiillerin kullanım sıklıklarını içeren bir grafik hazırlanarak, terimlerin yazma kültüründeki dağılımı ve yoğunluğu görsel olarak sunulacaktır.

Mezkûr amacı gerçekleştirmek için, başta YEK portal ve İstanbul Üniversitesi’nde yer alan yazmalar başta olmak üzere, erişime açık dünya kütüphanelerindeki diğer yazma eserler kullanılacak ve böylece daha geniş ölçekte veriler elde edilerek verilerin daha kapsamlı ve güvenilir bir analizinin yapılmasına olanak sağlanacaktır. 

Nihayetinde, istinsah sürecinin tamamlandığını belirten ifadelerin tarihsel ve coğrafi bağlamda nasıl bir değişim ve dönüşüm gösterdiği inceleyerek, zikredilen ifadelerin yazma geleneğindeki rolünün anlaşılmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.