Müstensih Derviş Olursa: İstinsah Kayıtlarında Tasavvufî İzler

Furkan Uçar

İstinsah kayıtları üzerine yapılan çalışmalarda istinsah yapmış kişilerin çok farklı profillere sahip oldukları görülmektedir. Her ne kadar müstensihler her zaman kimliklerine dair bilgi vermese de kendilerini tanıtan müstensih profilleri de bulunmaktadır. Bu profillerden biri de sufilerdir. İstinsah faaliyetinde bulunmuş sufilerin, söz konusu kayıtların farklı ögelerinde tasavvufi kimliklerini yansıttıkları görülmektedir. Bu makalede döneminin en zengin tekke kütüphanelerinden biri olan Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki Şazeli Tekkesi Koleksiyonu’ndaki 248 yazmadan 107sinde bulunan istinsah kayıtları özelinde sufilerin istinsah ettikleri eserlerde tasavvufi muhtevayı nasıl işledikleri incelenmiştir. Yapılan incelemede sufilerin daha çok tasavvufa dair kitapların istinsahı bağlamında müstensih kimliğiyle ortaya çıktıkları görülmüştür. İlgili koleksiyondaki bazı eserlerin istinsah kayıtlarında “derviş”, “şeyh” “fukara” gibi tasavvufi kimliğe işaret eden genel ifadeler yanında müstensihlerin tarikat aidiyetlerini belirten nisbelerle -Şazeli, Celveti, Nakşi, Kadiri, Mevlevi, Cerrahi gibi- kendilerini tanıttıkları görülmüştür. Tasavvufla ilgili eserlere düştükleri istinsah kayıtlarının, istinsah kaydının ögelerinin varlığı bakımından diğer konulardaki eserlere göre daha zengin olduğu fark edilmiştir. Sufilerin istinsah motivasyonu ise diğer müstensih profillerinin de temel motivasyonlarından olan Allah rızasıdır. Sufilerin kullandıkları istinsah fiilleri de diğer müstensihlerin kullandığı fiillerle karşılaştırıldığında bir farklılığa rastlanmamıştır. Mekanla ilgili söz konusu kayıtlardaki bilgiler ise yok denecek kadar azdır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda sufilerin istinsahı profesyonel olarak yapmadıkları, tekkede yararlanabilecek eserlerin çoğunlukla istinsah edildiği anlaşılmaktadır.

 

Âlim Bir Müstensihin İstinsah Kayıtları Üzerinden Nüsha Çoğaltma Pratiğini Tespit Etmek:

Şihâbüddîn el-Bûsîrî (ö. 840/1436) Örneği

Ceylan Karakuş

İstinsah, onu icra eden müstensihlerin yetkinliklerine göre çeşitlenen bir faaliyettir. Bir medrese talebesi veya bunu meslek olarak yapan profesyonel bir müstensihle, ilmî kaygılar güden âlim bir müstensihin istinsah pratiği, istinsah kaydı düşme tarzı ve ortaya çıkan nüsha şüphesiz birbirinden farklılaşmaktadır. İlmî yetkinliğin nüsha istinsahına, istinsah kayıtları ve unsurlarına ne derece ve nasıl yansıdığı sorusuna âlim kimliğiyle tanınan Şihâbüddîn el-Bûsîrî'nin (ö. 840/1436) istinsah pratikleri üzerinden cevap aramak mümkündür. Bûsîrî telif ettiği zevâid türü kitaplarının yanında istinsah ettiği nüshalar ve hattının güzelliğiyle de tanınan dokuzuncu asır Mısır hadis âlimlerindendir.  İstinsah kayıtlarındaki zaman-mekân bilgisi, dua cümleleri, istinsah fiillerinin çeşitliliği, müstensih hakkında verilen detaylı bilgiler, istinsah kaydının estetik formu; istinsah esnasında derkenarlara yazdığı ve metnin ilmî kıymetini arttıran notlar, metnin güvenilirliğini sağlayan kayıtlar ve rumuzlar, ferağ kayıtlarındaki bilgi çeşitliliği, dönemin ulema ilişkisini yansıtan kayıtlar ve istinsah eylemindeki titizlik Bûsîrî'nin âlim kimliğiyle nüshayı ileri bir boyuta taşıdığı ve onun sıradan bir müstensihten ayrıştığını göstermektedir. Âlim bir müstensihin ilmî yönünün istinsah eylemine ve istinsah kayıtlarına nasıl yansıdığını incelemeyi hedefleyen bu tebliğde Bûsîrî'nin istinsah ettiği iki mecmua ve mecmuadaki 18 istinsah kaydı merkeze alınmıştır. Mezkûr sorular istinsah kaydının unsurları, metinle ilişkili derkenar notları ve metin dışı unsurların incelenip değerlendirilmesiyle cevaplandırılmaya çalışılmıştır.

 

Mevlevî Nisbeli Müstensihlerin İstinsah Ettiği Eserler

Ümit Vural

Bu çalışma, Mevlevî nisbesi taşıyan müstensihlerin istinsah kayıtlarını, eser seçimleri ve bukayıtlarda kullanılan dil aracılığıyla analiz etmeyi amaçlamaktadır. İnceleme, müstensihlerin tercih ettikleri eserler, müellifler ve kendilerine yönelik ifadelerde görülen sıfat ve betimlemelerin kültürel, kimliksel ve edebi unsurlarını çözümlemeye odaklanmaktadır. Çalışmada, istinsah kayıtlarının yalnızca bir metin aktarımı aracı olmayıp, aynı zamanda kimlik ve kültürel değerlerin yansıtıldığı bir alan olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorgulanacaktır. Veriler, 15-19. yüzyıllara ait el yazmalarından elde edilerek, eser, müellif ve müstensih isimlerine eklenen sıfatların sistematik bir şekilde tablolaştırılması ile değerlendirilecektir. Bu analiz, söz konusu kayıtlar arasında ortaklıklar veya tutarlılıkları tespit edip istinsah süreçlerinin sosyo-kültürel yönünü ortaya koymayı hedeflemektedir. Ayrıca, istinsah kayıtlarının bir kültürel miras taşıyıcısı olup olmadığına dair sorulara, dolayısıyla literatürdeki müstensihlerin yazılı kültür pratiklerine dair tartışmalara katkı sağlamayı amaçlamaktadır.