İstinsah Kayıtlarının Tanıklığında Klasik Dönem Mushaf Yazım Pratikleri
Şeyma Genan
Kur’ân-ı Kerîm’in yazıya geçirilme süreci, İslâm tarihinin farklı dönemlerinde ve çeşitli bölgelerinde kendine özgü yazım geleneklerinin doğmasına zemin hazırlamıştır. Mushaf yazım gelenekleri, yalnızca hat sanatı açısından değil, aynı zamanda yazım teknikleri, malzeme kullanımı, sayfa düzeni ve istinsah usulleri bakımından da belirgin farklar göstermektedir. Bir mushafın kim tarafından, hangi tarihte, nerede ve hangi şartlarda yazıldığı bilgisini sunan istinsah kayıtları, hat tarihine ışık tutmanın yanı sıra coğrafi ve sosyokültürel bağlamda mushafların yazım pratiklerinin anlaşılmasına yönelik önemli veriler sağlamaktadır. Bu çalışmada, III./IX. asır ile VII./XIII. asır arasına tarihlenen yazma mushaflardaki istinsah kayıtları incelenmekte ve bu kayıtlar üzerinden dönemsel mushaf istinsah geleneği ele alınmaktadır. Bu inceleme, klasik dönem mushaf kitabetinin sadece ilmi, estetik veya sanatsal yönlerini değil, aynı zamanda sosyokültürel ve tarihî bağlamını da gözler önüne sermeyi amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında hicri III-VII. asır tarihli istinsah kaydına sahip mushaflarda yer alan istinsah mekânları, müstensih bilgileri, istinsah kalıpları, dua cümleleri ve mushafların mülkiyetine ilişkin veriler incelenecek; elde edilen bulgular karşılaştırmalı bir yöntemle analiz edilecektir. Sonuç olarak, bu çalışmanın, mushaflardaki istinsah kültürünü ortaya koyması ve erken dönem mushaf kitabet geleneğinin daha derinlemesine anlaşılmasına katkı sunması hedeflenmektedir.
Yazma Eserlerde Mekanın Anlamı: İstinsah Yeri Olarak Medreseler
Mine Demirbilek
İstinsah kayıtları eserin üretildiği zaman aralığına, coğrafyaya ve kültüre dair önemli ipuçları barındırmaktadır. Bazı müstensihlerin eserini anlam atfettiği bir mekanda yazdığı ve istinsah kaydına bulunduğu yerin bilgisini iliştirdiği görülür. Bu mekan müellifin kabri, değer verdiği bir zatın türbesi, Medine-i Münevvere gibi kutsiyet atfedilen bir yer ya da müstensihin talebesi olduğu medrese, ilim yolculuğu esnasında uğradığı bir mescit, yaşadığı ya da ziyaret ettiği beldede herhangi bir yer de olabilmektedir. Medreseler, mescitlerle birlikte kayıtlarda çokça rastlanılan istinsah mekanları arasında yer alır. Buralarda düşülmüş istinsah kayıtları, eserin tarihinin yanı sıra medreselerle ilgili – müfredatı, işleyiş biçimi gibi – de önemli bilgiler sunabilmektedir. Bazen bu kaynaklarda tarih sahnesinden silinmiş medrese isimlerine dahi yer verilir. Bir eserin istinsah edildiği mekanın bilgisi esere ve eserin dolaşım ağına, okunma ve okutulma şekline dair yeni tespitlere de imkan sunmaktadır. Örneğin, bir eserin medresede istinsah edilmiş olması, bu eserin medresenin müfredatında yer edindiği anlamına gelebilmektedir. Dolayısıyla medreselerde düşülmüş istinsah kayıtları, hem eser hem medrese tarihi hem de dönemin hakim ilim geleneği hakkında önemli bir bilgi kaynağına dönüşmektedir. Bu gerekçelerle tebliğimizde Anadolu’daki medreselerde düşülmüş istinsah kayıtları örnekliğinde istinsah mekanı olarak medreselerin ne anlam ifade ettiği, medreselerde müstensih rolüne bürünen kimselerin kimliği ve bu kimliklerin istinsah faaliyetine tesiri gibi hususlar aydınlatılmaya çalışılacaktır. Bu açıdan tebliğimizde Bağdat’ta aynı anda aktif olan Nizamiyye Medresesi ve Ebu Hanife Meşhedi’nde istinsah edilmiş eserler dikkate alınarak, mekanın istinsah edilen eserler üzerindeki etkisi mezhep ve bağlam odaklı değerlendirilecektir.
Müstensihler, Mekân, Zaman ve Diğer Unsurlarıyla Trabzonlu Yazma Eserler
Adem Öziş
Trabzon’da, muhtelif yüzyıllarda istinsah edilmiş ve günümüze ulaşmış yazma eserler bulunmaktadır. Bu bildiride istinsah/üretim mekânı olarak Trabzon merkeze alınacaktır. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Veri Tabanında “istinsah yeri” sekmesinde “Trabzon” anahtar kelimesiyle yapılan aramada 58 tane kayıt bulunmaktadır. Buna ilave olarak çeşitli kütüphanelerde bulunan yazmaların incelenmesiyle veri tabanına girmeyen ancak Trabzon’da istinsah edildiği tespit edilenlerle bu sayı artmaktadır. Çalışmada yazma eser-şehir ilişkisi bağlamında nüshalara ve nüsha dışı unsurlara dair çeşitli sorular sorulmuştur. Nüshaya ilişkin sorular çoğaltılan eserlerin isimleri, yazarları ve ait oldukları ilim dalı hakkındadır. Nüsha dışı unsurlarda ise istinsah kaydı merkeze alınmıştır. Sözgelimi; zamana ilişkin detaylar, şehre getirilen sıfatlar, dualar ve bunun dışında var olan kayıtlar bir araya getirilecektir. İsimler, zamana müteallik anlar ve mekanlar hakkında bir grafik çıkartılacak, sonuçları üzerinde durulacaktır. Çoğaltma işinin gerçekleştiği cami, medrese, dükkân gibi yerlerin günümüze yansımaları da tespit edilmeye çalışılacaktır. Örneğin; 18. yüzyılda görev yapmış bir müftünün izi sürülecek, defin yeri hakkında bilgi verilen kişi, isimleri zikredilen medrese, cami gibi yerler için alan taraması yapılacak, 16. yüzyılın başlarında Trabzon’un veba salgınından korunması için dua eden müstensihin bu kaydı düşme motivasyonu tahlil edilecek, bilmeceli tarih düşülen bir kayıttaki tarihin tespiti yapılacaktır. Varsa yer isimlerinin geçirdiği süreçler tahlil edilecektir. Böylece Trabzon’da kimlerin, toplumun hangi kesiminin, nerelerde ve hangi zamanlarda ilimle iştigal ettikleri tespit edilecektir. Bütün bunlar bir şehrin merkeze alınarak istinsah kaydından hareketle bütünün anlaşılması açısından parçaya odaklanarak okuma yapma gayretine matuftur. Çalışmada daha önce parçaya odaklanarak yapılan araştırmalara Trabzon şehri üzerinden bir katkı sunulması hedeflenmektedir. Ayrıca Karadeniz bölgesinde bulunan diğer şehirlerde istinsah edilen eserlerin hacim olarak sayıca fazla olması hasebiyle de Trabzon şehri ile sınırlandırılma yoluna gidilmiştir. İlerleyen zamanlarda diğer şehirlerde istinsah edilen eserlerin incelenmesiyle çalışma devam ettirilecektir.
Şerefü’l-Mekân bi’l-Mekîn: Osmanlı Medreselerinde İstinsah Faaliyeti
Rukiye Yiğit
Yazma eserlerde ana metne ek pek çok kayıt bulunmaktadır. Bu kayıtların başında nüshayı nüsha yapan unsurlardan biri olan istinsah kayıtları gelmektedir. İstinsah kayıtlarının yapısı incelendiğinde eserin künye bilgisinden ziyade pek çok unsurdan oluştuğu ve bu unsurların her birinin nüshanın çoğaltıldığı dönemin şartlarına ışık tutan bilgileri içerdiği görülmektedir. Bu unsurlardan biri de istinsahın mekanıdır. Medreseler, Osmanlı kültür ve bilgi birikiminin yayılmasında önemli bir araç olmuştur. Osmanlı medreselerinde nasıl bir ilmi faaliyetin yürütüldüğü ve ilim anlayışının benimsendiğini anlayabilmek için medreselerde hangi eserlerin okunduğu-okutulduğu bilgisi önem kazanmaktadır. Nitekim bu konu pek çok ilmi çalışmaya da konu edilmiştir. Bu tebliğde istinsah kayıtları üzerinden, istinsahın yapıldığı mekanların başında gelen medreseler ve buralarda istinsah yapan müstensihler ele alınacaktır. Ancak bu haliyle çalışma kapsamının oldukça geniş olacağı endişesiyle tebliğin çıkış noktası, Osmanlı Devleti İstanbul’unda bulunan medreseler olarak sınırlandırılmıştır. Çalışmanın ilk etabında Süleymaniye Yazma Eserler portalı üzerinden medresede istinsah edildiği bilinen tüm nüshalar taranarak eserlerin hangi medreselerde istinsah edildiği tespit edilecektir. Daha sonra bu medreselerin bulunduğu coğrafi dağılım incelenerek istinsah kayıtlarından hareketle genel bir çerçeve çizilmeye çalışacaktır. Akabinde İstanbul medreselerinde istinsah edilen nüshaların istinsah kayıtlarında verilen bilgiler ışığında hangi medreselerde istinsah yapıldığı, bu medreselerdeki müstensihlerin müderris veya öğrenci olup olmadıkları, hangi eserlerin çoğunlukla istinsah edildiği ve müstensihin hangi amaçla istinsah yaptığı gibi sorulara cevaplar aranacaktır. Böylece Osmanlı bilgi üretiminin seyir haritasına istinsahın mekânı üzerinden küçük de olsa bir katkı sunulmaya çalışılacaktır.