Moralı Bir Müderrisin Laleli Koleksiyonundaki Kitapları: Mehmed Emîn es-Serî ve Temellük Kayıtları
MEHMET KALAYCI
Laleli Koleksiyonundaki taramalarım sırasında dört yüzün üzerinde eserde ismine rastladığım Muhammed Emîn es-Seriyy’e ait kitaplar ve bu kitapların önemli bir kısmında yer alan temellük kayıtları bu tebliğin konu çerçevesini oluşturmaktadır. Yazma eserlerde genellikle standartlaşmış kısa künye bilgisi şeklindeki temellük kayıtlarına kıyasla onun kayıtları, yaşamının yaklaşık elli yılına dair otobiyografik bilgiler konumundadır. Bu bilgilerden onun 18. yüzyılın sonlarıyla 19. yüzyılın başlarında yaşadığı, aslen Adanalı olduğu, İbrâhîm el-Halebî’ye öğrencilik yaptığı, divan şairi İbrâhîm Nâşid Bey’in hocası olduğu ve İstanbul’da III. Mustafa’nın yaptırdığı Daru’l-Hadis’te müderrislik yaptığı tespit edilebilmektedir. Kayıtlarını bazen şiir formunda yazması, kendisine veya başkalarına ait şiir pasajlarına yer vermesi onun edebî yönüne, eserlerin metin kenarlarına tetkik, mütalaa ve kıraat şeklinde kayıtlar düşmesi de onun ilmî yönüne işaret etmektedir. es-Seriyy, temellük kayıtlarında bazen bir eserin ne zaman, nerede ve ne şekilde kendi mülkiyetine girdiği hususunda cömertçe bilgiler paylaşmakta, yeni bir kitaba sahip olmaktan duyduğu hazzı ve memnuniyeti yazıya aktarmakta, bunu hep Allah’ın bir hediyesi olarak konumlandırmakta ve ilahî takdirin akıl sır ermez tesadüflerine zaman zaman nüktedan ve şairane bir üslupla atıfta bulunmaktadır. Bazı kayıtlarda, sadece kayıt düştüğü esere değil o eserle eş zamanlı olarak mülkiyetine girmiş başka eserlere de dikkat çekmektedir. Belirli bir katibin elinden çıkmış bir eserden söz ettiği durumlarda, bu türden başka hangi eserlere rastladığından veya bunların kaçının kendi mülkiyetinde bulunduğundan bahsetmektedir. Bazı kayıtlarda kitabın kendisine vakfedildiğinin bilgisini paylaşmakta ve kendisi adına kısa bir vakfiye kaydı oluşturmaktadır. Bütün bu hususlar, bir taraftan es-Seriyy’in kitaplarıyla kurduğu dostluğu yansıtırken bir taraftan da yaşadığı dönemdeki kitap kültürüne ayna tutmaktadır. Tebliğde, bu kayıtlardan karakteristik mahiyette bazı örnekler paylaşılacak, bunların es-Seriyy’in otobiyografisi ve ilgili dönemdeki kitap kültürü noktasındaki anlamı irdelenecektir.
John Kingsley Birge’ün Türkçe Yazma Eserlerine Düştüğü Notların Değerlendirilmesi
ÖZGEN FELEK
BİLL HİCKMAN
Farklı zamanlarda, farklı okuyucular tarafından elyazma eserlere düşülen notlar ve kayıtlar metinlerin yüzyıllar içinde okuyucularıyla olan ilişkilerine dair mühim kaynaklardır. Bektaşîlik tarihi çalışmalarıyla bilinen Amerikalı Türkolog John Kingsley Birge (1988-1952)’ün Hartford Seminary’ye bağışladığı yirmi altı adet Türkçe yazmadan oluşan koleksiyonunun Yale Üniversitesi bünyesinde yer alan Beinecke Nadir Eser ve Kitap Kütüphanesi’nde muhafaza edilmekte olduğu yakın zamanlarda tarafımızdan tespit edilmiştir. Birge’ün en önemli çalışmalardan olan Bektaşilik Tarihi (The Bektashi Order of Dervishes) başlıklı kitabı Luzac Kitabevi’nin Doğu Dinleri Dizisi’nin (Luzac’s Oriental Religions Series) VII. cildi olarak 1937 yılında Londra’da yayınlanmıştır. Birge’ün Bektaşilik Tarihi’ni kaleme alırken istifade ettiği Türkçe yazma eserlerin büyük bir kısmını 1930’lu yılların başında İstanbul’da satın aldığı yazmaların ön sayfalarına düştüğü notlardan anlaşılmaktadır. Bu koleksiyonda yer alan Türkçe yazma eserler arasında Erkān-nāme, Vilāyet-nāme-i Seyyid ‘Alī Sulṭān, Maḳāmāt-ı Evliyā, Ḫuṭbetu'l-beyān, ‘Aşḳ-nāme, Ḥadīḳatü’s-sü‘edā ve cönkler sayılabilir. Kuyudat olarak adlandırdığımız notlar, Türkçe yazmalarda genellikle Osmanlı Türkçesiyle tutulmuştur. Birge’ün kayıt ve notları ise İngilizce olmaları hasebiyle diğerlerinden ayrılır. Birge’ün notları bize 20. yüzyılın ilk yarısında ana dili Türkçe olmayan gayrimüslim bir Türkolog’un Türkçe yazma eserlerle çalışma sistemine, okuma pratiklerine ve okurken tuttuğu notların onun akademik çalışmalarındaki izlerine dair ipuçları vermesi itibariyle hassaten kıymetlidir. Bu çalışma kapsamında Birge’ün Beinecke Kütüphanesi’ndeki Türkçe yazma eserlere düştüğü notları halen Hartford Seminary Kütüphanesi’nde muhafaza edilen şahsi yazışmalarıyla birlikte incelenecektir.
Bir Osmanlı Âliminin Künyesinin İzdüşümleri: Tarikatçı Emir ve Kayıtları
ELİF OĞUZ
Tarikatçı Emir Mustafa (ö. -takribi- m. 1760), 18. yüzyıl Osmanlı zihin dünyasına iz bırakmış ıslahçı bir alimdir. Birgivî’nin et-Tarîkatü’l-Muhammediyye isimli eserini çokça okuması ve okutmasından dolayı Tarikatçı lakabıyla bilinir olmuş, İstanbul’un önemli camilerinde vaizlik yapmış, yazdığı şerh ve eserlerle 18. yüzyıl Osmanlı zihin dünyasına ıslahçı bir zaviyeden tesir etmiştir. Tarikatçı Emir, telif noktasında oldukça velud bir kimsedir; elliye yakın eser telifinde veya derlemesinde bulunmuş, önemli bazı eserleri Türkçe’ye tercüme etmiştir. Yanı sıra bazı eserlerinin kenarlarına düştüğü ancak müstakil bir esere dönüştüremediği haşiye ve talik türünden çok sayıda notu da bulunmaktadır. Onun kendi yazdığı veya mülkiyetinde bulunduğu tespit edilebilen eserlere düştüğü bazı kayıtlar bu tebliğin konusunu oluşturmaktadır. Mülkiyetinde bulunan kitapların fiziksel özelliklerinden hareketle onun kitap konusunda seçici olduğu, bu kapsamda istinsah tarihi eski olan, üzerlerinde daha önceki dönemlerden çeşitli kayıtlar barındıran eserlere özel bir ilgi gösterdiği anlaşılmaktadır. Benzer şekilde kendisi de elden geçirdiği, okuduğu veya okuttuğu eserlerin zahriye veya hatime sayfalarına otobiyografik nitelikte önemli kayıtlar düşmüştür. Bu kayıtlarda onun bir eseri nerede, ne zaman ve kaçıncı kez okuduğu veya okuttuğu yönünde değerlendirmelerde bulunduğu, yine kendisinin o sıradaki görevi veya ünvanları hakkında da biyografi kaynaklarında rastlanmayacak türde istisnai bilgiler paylaştığı, ayrıca kendi ıslahçı yaklaşımı ve etkilendiği isimler ya da eserler noktasında da önemli paylaşımlarda bulunduğu görülmektedir. Tarikatçı Emir’in bazı notlarda eserleri kimden temin ettiği yönünde verdiği bilgiler, söz konusu eserlerin yaşadığı dönemdeki dolaşım ağının tespiti bakımından da önem arz etmektedir.