Abdulbâkî b. Fazlullâh (ضيضي زاده) : Bir Kütüphanenin Yeniden İnşası ve Temellük ve Kuyûdat
Üzerinden Tanıtımı
 
Tamer El-Gebali
 
Arapça yazma eserler üzerindeki kayıtlar bizlere, medeniyet, ilim, toplum, ticaret ve -geniş manada- fikir tarihi alanlarında son derece dakik ve güvenilir bir bilgi hazinesini farklı açılardan sunmaktadır. Kuyûdatın büyük önemi, onun resmi veya yarı resmi kayıtlar olmayıp, tamamen kişilerin sahibi oldukları veya inceledikleri kitaplar üzerine yazdıkları serbest yazılar olmalarından kaynaklanmaktadır. Yazılmalarındaki gayenin yayınlamak olmaması sebebiyle, önemli ölçüde inandırıcıdırlar. Temellük kayıtları, yazma eserlerdeki şahsi kayıtların en başında gelmektedir. Temellük kayıtları içerdiği ayrıntılı bilgiler sayesinde, temellük sahiplerinin kütüphanelerinin yeniden inşa edilmesi, sahip oldukları yazmalardaki taliklerinin çalışılması ve eserler üzerindeki çoklu temellük kayıtlarının incelenmesi yoluyla yazmaların ulema ve ülkeler arasındaki dolaşımı gibi alanlarda onlarca çalışmaya konu edilmeye müsaittir. Ayrıca yazma eserler bizzat maliklerinin mütalaalarında, ilim tahsillerinde, kaleme aldıkları eserlerinde kullandıkları asli kaynaklardır. Bu sebeple Osmanlı’nın son dönemlerinde yaşamış ulema ve devlet ricalinden biri olan (XI/XII asır, Hicri: XVII/XVIII. Asır, Miladi) Abdulbaki bin Fazlullah el-İshakî el-Menûfî el-Müvezzi’ el-Hâzin (ضيضي زاده) üzerine temellük ve diğer kayıtlarında zikrettiği çeşitli bilgilerden yola çıkarak onun biyografisini oluşturmayı da kapsayan bir çalışma yapmaya karar verdik. Çalışma bu değerli alimin biyografisini yazanların tamamının düştüğü büyük hatayı ve adı, ilmi konumu, görevleri ve yazılı eserleri dahil olmak üzere onun hakkında verilen bilgilerin son derece eksik ve kusurlu olduğunu ortaya çıkaracaktır. Çalışma, bu alimin yüzü aşan ve çoğu Türkiye kütüphanelerinde olan temellük kayıtları ve hiç biri basılmamış eserleri, şiirler ve diğer kayıtlarının özetleme ve analitik yöntemle incelenmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Ardından da çeşitli alanlarıyla birlikte kütüphanesini yeniden inşa etmek ve modern kütüphanelerde ona ait kitapların ortaya konulması amacıyla istatistik bir inceleme yapılacaktır. Buna binaen ana noktalar şu şekilde belirlenebilir: İshâkî’nin bizzat kendi zikrettiği bilgilere dayanarak kapsamlı bir biyografisinin oluşturulması, adının tam olarak ortaya konulması, bulunduğu yerler, görüştüğü alimler, bazı hocaları, deruhte ettiği vazifeler, eserlerinin ortaya konulması ve dünya kütüphanelerinde ona nispet edilen eserler, bir ilim ailesinden geliyor olması, doğum ve vefat tarihinin yaklaşık olarak ortaya konulmaya çalışılması ve geleneksel kaynaklarda onun biyografisi konusunda var olan büyük kusurların ortaya konulması, temellük kayıtlarına dayanarak kütüphanesinin yeniden oluşturulması, bu kitapların isimlerinin listelenmesi ve alanlara göre tasnif edilmesi, kitapları elde etmede kullandığı satın alma, hibe ve diğer yöntemler ve kuyudatındaki bilgilerden yola çıkılarak yapılacak diğer incelemeler. Bütün bunların yanında yazma eserlerden kopyalanmış örnekler ve çalışmanın analitik sonuçlarını yansıtan açıklayıcı çizelgeler bulunacaktır.

 

Yazma Eserlerdeki Kuyûdât Işığında
Geç Dönem (9-11. / 15-17.) Hanefî Fıkıh ve Usûl-i Fıkıh Eserlerinin
Bilgi ve Kaynak Değeri

ORHAN ENÇAKAR 

 

Yazmalarda yer alan ferağ, minhuvât, mütalaa, fevâid vb. kayıtlar eser ve müellifi hakkında birçok önemli tarihî ve ilmî bilgiler içerebilmektedir. Bu tebliğde Hanefî mezhebinin geç dönem (9-11. / 15-17.) bazı fıkıh ve usûl-i fıkıh eserlerine ait yazmalarda eserin muhtevasına dair yazılmış kayıtlardan hareketle sözkonusu eserlerin bilgi ve kaynak değerini öne çıkaran kayıtlar üzerine yaptığımız bir araştırmanın sonuçları sunulacaktır. Fakihin tarihî olarak son görüşünü tespit amacıyla son eserini veya eserinin son versiyonunu belirlemede önem arz eden telif tarihlerini içeren ferağ kayıtları, eserin niçin yazıldığını göstermesi açısından telif sebebi kayıtları, eser yazılırken kullanılan kaynakları gösteren tablolar, eserde yer verilen görüşlerin rivayet zincirlerini içeren açıklamalar, eserin otantikliği ve özgünlüğüne dair karşılaştırma notları, eserin üslubunu izah eden mütalaa kayıtları, eserde üstü kapalı olarak görüşlerine atıf yapılan veya eleştirilen ulema ağını deşifre eden minhuvât notları, eser içinde geçen önemli konu ve kavramlara dair fevâid kayıtları incelenerek eserlerin bilgi ve kaynak değeriyle irtibatlı olduğunu düşündüğümüz bu tarz kayıtlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Yazmalardaki kayıtlar üzerine yapılan çalışmalar arttıkça, metnin bir parçası olmadığı için ihmal edilen veya gözden kaçan bu tür tarihî ve ilmî öneme sahip birçok kaydın yazmalarda bulunduğu gerçeği daha da iyi anlaşılır hale gelmektedir. Bunun bir neticesi olarak da bu tür kayıtlara ulaşabilmek için detaylı yazma katalogları hazırlanmanın, araştırmalarda klasik eserlerin matbu nüshaları yanında yazma nüshalarına da bakmanın gereği, bu kayıtların eserin herhangi bir nüshasında yer alma ihtimalinin yüksek olması sebebiyle klasik eserlerin tahkikli neşrinde ve bu eserler üzerinden yapılacak akademik çalışmalarda ulaşılabilen tüm yazma nüshaları incelemenin önemi her geçen gün daha da aşikâr olmaktadır.

 

Yazma Eserlerde Bulunan Semâʻ Kayıtları: Çıktıları ve Önemi
Bir Katalogcu ve Muhakkikin Deneyimlerinden

Salih el-Ezheri
 
Katalogcular, muhakkikler veya araştırmacılar olsun, yazma eserleri inceleyen pek çok kişi semâʻ kayıtlarında saklı bulunan detaylara gerekli dikkati vermemektedir. Oysaki bu detaylar nüshanın değerlendirilmesine önemli katkılar sunmaktadır. Bunlar arasında nüshanın kataloglanması, tahkik edilmesi, çalışılması ve bunların dışında ilimlere katkı sağlaması gösterilebilir. Bu çalışmada, eser başlığının belirlenmsi, eserin müellife nisbetinin doğruluğu, tarih ve diğer detaylar olmak üzere semâʻ kayıtlarından, nüsha değerlendirilmesine fayda sağlayabilecek bilgilerin nasıl elde edileceği gösterilmektedir. Bu minvalde araştırmacı, yazma eserler katalogcusu ve
muhakkik olarak iş hayatında edindiği tecrübelerden yola çıkarak bizzat gözlemlediği somut örneklerden yola çıkmaktadır. Böylelikle, bu alanın araştırmacılarının semâʻ kayıtlarından çıkarılabilecek faydalara dair doğru bir tasavvura sahip olmaları, bunları elde etme ve çalışmalarda kullanabilme yöntemlerinin aktarılması hedeflenmektedir.